«
  1. Anasayfa
  2. Eğitim
  3. Okullar ve Üniversiteler Neden Siber Saldırıların Hedefinde?

Okullar ve Üniversiteler Neden Siber Saldırıların Hedefinde?

Eğitim kurumları, siber saldırganların hedefi oluyor. Riskler ve çözümler neler?

Okullar ve Üniversiteler Neden Siber Saldırıların Hedefinde?

Eğitim Sektörüne Yönelik Siber Tehditler Giderek Artıyor! Peki Okullar ve Üniversiteler Neden Siber Saldırıların Hedefinde?

Aileler, çocuklarının en iyi eğitimi alabilmesi için büyük çaba harcarken, bu çabalar dijital tehditlerle karşı karşıya kalabiliyor. Son yıllarda eğitim kurumları, siber saldırganların en yoğun hedef aldığı alanlardan biri haline geldi. Siber güvenlik alanında faaliyet gösteren ESET, okullar, kolejler ve üniversitelerin neden bu kadar yoğun bir şekilde saldırıya uğradığını ve bu risklerin nasıl azaltılabileceğini analiz etti.

Microsoft’un verilerine göre, eğitim sektörü 2024 yılının ikinci yarısında en çok saldırıya uğrayan üçüncü sektör oldu. ESET’in tehdit analistleri, dünya genelindeki eğitim kurumlarının gelişmiş sürekli tehdit (APT) grupları tarafından nasıl hedef alındığını gözlemledi. 2024 Nisan-Eylül döneminde Çin merkezli APT grupları eğitim kurumlarını en çok hedef alan gruplar arasında yer aldı. Kuzey Kore kaynaklı tehdit aktörleri ilk iki sırada bulunurken, İran ve Rusya bağlantılı saldırı grupları da eğitim sektörünü sıkça hedef aldı.

İngiltere’de yapılan resmi açıklamalara göre, lise düzeyindeki okulların %71’i ve üniversitelerin neredeyse %97’si son bir yıl içinde ciddi bir siber saldırı yaşadı. ABD’de ise K12 Güvenlik Bilgi Değişimi’nin verilerine göre, 2016-2022 yılları arasında ülkedeki her okul birden fazla siber olayla karşılaştı.

Eğitim Kurumları Neden Siber Saldırganların İlgi Odağı?

1. Yetersiz Bütçeler ve Güvenlik Programları:
Eğitim sektörü, siber güvenlik yatırımları konusunda özel sektörle rekabet edebilecek kaynaklara sahip değil. Kısıtlı bütçeler nedeniyle yeterli güvenlik önlemleri alınamıyor, bu da kurumları savunmasız bırakıyor.

2. Kişisel Cihaz Kullanımı (BYOD):
Özellikle ABD’deki okullarda öğrenciler ve personel kendi kişisel cihazlarını kullanabiliyor. Ancak bu cihazlar üzerinde yeterli güvenlik denetimi yapılmadığında, tehdit aktörlerine okulların sistemlerine erişim kapıları açılmış oluyor.

3. İnsan Faktörü:
Çok sayıda öğrenci ve personelin bulunması, kimlik avı (phishing) gibi saldırılara açık hedefler oluşmasına sebep oluyor. Bilinçsiz kullanıcılar, kurumların güvenliğini kolaylıkla tehlikeye atabiliyor.

4. Açık İletişim Kültürü:
Okullar ve üniversiteler, bilgi paylaşımını teşvik eden açık bir kültüre sahip. Ancak bu açıklık, tehdit aktörlerinin ağlara sızması için zemin hazırlayabiliyor. Mezunlar, bağışçılar ve üçüncü taraflarla yoğun iletişim de güvenlik risklerini artırıyor.

5. Geniş Saldırı Yüzeyi:
Sanal öğrenmenin yaygınlaşmasıyla birlikte eğitim kurumlarının teknoloji altyapıları genişledi. Bulut sunucuları, mobil cihazlar, ev ağları ve uzaktan çalışan personel, saldırganlar için çok sayıda giriş noktası yaratıyor. Üstelik pek çok kurumda güncellenmemiş yazılım ve eski donanım kullanılıyor.

6. Değerli Veriler:
Okullar ve üniversiteler, sağlık ve finansal bilgiler dahil olmak üzere büyük miktarda kişisel veriyi depoluyor. Ayrıca bazı üniversitelerde yürütülen hassas araştırmalar, bu kurumları hem mali kazanç peşinde koşan siber suçluların hem de ulus devlet destekli hacker gruplarının hedefi hâline getiriyor.

Eğitim Kurumları Siber Riskleri Nasıl Azaltabilir?

Eğitim kurumlarını korumak için alınabilecek önlemler, bilinen güvenlik yöntemlerine dayanıyor:

  • Güçlü Parola Kullanımı ve Çok Faktörlü Kimlik Doğrulama (MFA): Hesap güvenliğini artırmak için kritik bir önlem.

  • Yama ve Güncelleme Yönetimi: Yazılımların ve sistemlerin güncel tutulması saldırılara karşı önemli bir savunma hattı oluşturuyor.

  • Veri Şifreleme ve Yedekleme: Olası veri ihlallerinde bilgilerin korunmasını sağlıyor.

  • Olay Müdahale Planı: Bir saldırı durumunda hızlı aksiyon alabilmek için önceden hazırlanmış ve test edilmiş planlar gerekiyor.

  • Siber Güvenlik Eğitimi: Öğrencilerin, öğretmenlerin ve idari personelin kimlik avı gibi saldırılara karşı bilinçlendirilmesi gerekiyor.

  • Kabul Edilebilir Kullanım ve BYOD Politikaları: Kişisel cihaz kullanımını belirli güvenlik standartlarına bağlayan politikalar oluşturulmalı.

  • Güçlü Güvenlik Altyapısı: Kurumların, sistemlerini korumak için güçlü güvenlik yazılımlarıyla iş birliği yapması önem taşıyor.

  • 24/7 İzleme ve Yönetimli Tespit Yanıtı (MDR): Şüpheli faaliyetlerin anında tespit edilip müdahale edilmesini sağlıyor.

Sonuç olarak, eğitim kurumlarının karşı karşıya olduğu siber tehditler oldukça ciddi boyutta. Bu kurumlar, hem öğrencilerin hem de çalışanların verilerini korumak için güçlü güvenlik stratejileri geliştirmek zorunda.

Bir Cevap Yaz

Hbr TV Hakkında

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *