«
  1. Anasayfa
  2. Gündem
  3. EÜ’de “Otizmle Yaşamak” etkinliği ile farkındalık yaratıldı

EÜ’de “Otizmle Yaşamak” etkinliği ile farkındalık yaratıldı

eude-otizmle-yasamak-etkinligi-ile-farkindalik-yaratildi.jpg

Moderatörlüğünü EÜ İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karaaslan’ın gerçekleştirdiği etkinlikte konuşmacı olarak; Otizm Federasyonu Başkanı Ergün Güngör, EÜ Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Burcu Özbaran ve Dokuz Eylül Üniversitesi emekli öğretim üyesi Doç. Dr. Alev Girli  yer aldı. Etkinliğe; İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Füsun Topsümer, Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şadiye Deniz, akademisyenler, öğrenciler, otizmli bireyler ve aileleri katıldı.

Etkinlik, saygı duruşu ve ardından otizmli bireylerden oluşan İZOT Otizm Orkestra ve Korosu tarafından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Katılımcılara mini bir konser veren İZOT üyeleri; “Çemberimde Gül Oya”, “Gibi Gibi”, “Emrin Olur”, “Hayat Bayram Olsa” gibi eserleri icra ederek katılımcılara eğlenceli anlar yaşattı. Koro, aynı zamanda 250’nci konserlerini Ege Üniversitesinde vermenin gururunu yaşadı.

EÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, “İZOT Orkestra ve Korosu’nu birkaç yıl önce bir televizyon kanalında izlediğimde çok etkilendim ve onları ayakta alkışladım. Kendileriyle daha sonra iletişime geçerek, bu harika orkestrayı Ege Üniversitesi İletişim Fakültesinde ağırlamak istediğimizi belirttim. Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karaaslan hocamızın gayretleri ile bu dileğimizi nihayet gerçekleştirdik. İletişim Fakültesi olarak, otizm farkındalığına katkı sağlayacak her türlü etkinliğe hazırız ve kapılarımız bu önemli farkındalık için her zaman açık olacak. Organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karasslan, “Toplumda otizm farkındalığı oluşturmak için bir araya geldik. Her özel gereksinimli çocuğun olduğu gibi Otizmli bireylerin de topluma kazandırılması çok önemlidir. Otizm, hepimizin bildiği gibi aslında sadece bir farklılıktır. Söz konusu farklılık erken teşhis edildiğinde, otizmli bireylere doğru eğitim verildiğinde ve otizmli aileler bilinçlendirildiğinde müzik, resim, matematik gibi farklı alanlarda üstün başarılara imza atan bireyler topluma kazandırılır. İletişim Fakültesi olarak otizmli bireylerin toplumla iletişimlerinin sağlanması bağlamında hazırladığımız bu etkinlik ile otizmli bireylerin hayatına pozitif bir katkı sunabilirsek ne mutlu bize” diye konuştu.

“Her 36 çocuktan biri otizm tanısı alıyor”

“Otizm Spektrum Bozukluklarında Yaşam Boyu Psikiyatrik İzlem” başlıklı bir sunum gerçekleştiren EÜ Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Burcu Özbaran, otizm tanısının erken alınmasının önemini aktardı. Bazı vakalarda tanı koymanın daha zor olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özbaran, “Önemli olan, bazı püf noktaları bilmek ve erken tanıyı sağlamak, riskli çocukları kaçırmamak, tanısı atlanmış erişkinleri anlamak. Her 36 çocuktan biri otizm tanısı alıyor. Otizm belirtileri arasında sözel ve sözel olmayan iletişimde güçlük çekme, duygu paylaşımı olmaması, göz kontağı kurmama, arkadaş edinme güçlükleri, sınırlı, kısıtlı ve tekrarlayıcı davranışlar yer alıyor” dedi. Prof. Dr. Özbaran, otizmde özel eğitimin de şart olduğunu sözlerine ekledi.

“Bir gün sizin de otizmli bir arkadaşınız olabilir”

Dokuz Eylül Üniversitesi emekli öğretim üyesi Doç. Dr. Alev Girli, gerçekleştirdiği “Hem Aynıyız Hem Farklıyız” başlıklı sunumda otizmin çeşitlerini anlattı. Otizm belirtilerinin çok geniş yelpazeyi kapsadığını belirten Doç. Dr. Girli, “İnsanlar bize farklı göründüğü zaman ya da bizden farklı hareket ettiklerinde, yapılacak en iyi şey onları anlamaya çalışmak ve kabul etmektir. Otizmli bireyler, bizden farklı görünmez, müzikte, matematikte, edebiyatta, tamircilikte becerili sporda yetenekli bireyler nüfusun yüzde 2’sini oluşturur. Otizmlilerin ise yüzde 10’u özel yeteneklidir. Otizmli bireyler için
gerekli sosyal becerileri öğrenmek zordur. Kapsayıcı eğitim sosyal hayata katılım için önemlidir. Hepimiz rutinlerden hoşlanırız
otizmliler biraz daha fazla hoşlanır. Unutmayın ki bir gün sizin de otizmli bir arkadaşınız olabilir” diye konuştu.

“Raf ömrü uzadıkça insan ömrü kısalıyor”

Otizm Federasyonu Başkanı Ergün Güngör, “Aileler Gözünden  Otizm; Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Kendisinin de bir otizmli birey babası olduğunu belirten Güngör, “29 yıldır otizmli bireylerin hakları adına mücadele veriyorum. Her yıl yaklaşık 25 bin yeni otizm tanısı konuluyor. Türkiye’de otizmli birey sayısı 1 milyonu aşmış durumda. Otizmin görülme sıklığı son 24 yılda yüzde 317 gibi büyük bir atış gösterdi. Bu da gösteriyor ki, otizmi sadece genetik faktörler değil yaşam tarzının ve beslenme alışkanlıklarının değişmesi de etkiliyor. Yani kısaca raf ömrü uzadıkça insan ömrü kısalıyor. Biz, federasyon olarak bir ‘Otizmli Gelişim Takip Sistemi’ oluşturduk. Bu sistemi kapı kapı gezerek devlet yetkililerimize aktarıyoruz. Maalesef otizmli çocuklara verilen haftada iki saatlik özel eğitim hakkı yeterli olmuyor” dedi.

Konuşmaların ardından EÜ İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şadiye Deniz ve etkinlik Moderatörü Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karaaslan tarafından konuşmacılara “Teşekkür Belgesi” takdim edildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir Cevap Yaz

Hbr TV Hakkında

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *