Yeni bir bilimsel araştırma, iki elini birden kullanan kişilerde boyun ve omuz ağrısının çok daha sık görüldüğünü ortaya koydu. Peki neden?
Boyun ve omuz ağrısı, günümüzde ofis çalışanlarından sağlık profesyonellerine kadar birçok kişiyi etkileyen yaygın bir kas-iskelet sistemi problemidir.
Uzun süre bilgisayar başında kalmak, yanlış duruş, stres ve hareketsizlik kadar, kullandığınız elin baskınlığı da ağrının temel nedenlerinden biri olabilir.
Japonya’da yapılan geniş kapsamlı bir araştırma, iki elini birden kullanan yani karma el (mixed-handed) bireylerde boyun ve omuz ağrısının, tek elini baskın kullananlara göre belirgin şekilde daha fazla olduğunu göstermiştir.
Araştırmaya göre karma elini kullanan kişilerde boyun ve omuz ağrısı yaklaşık yüzde 27 oranında daha sık görülüyor.
Bu durumun temel nedeni, iki elin dönüşümlü kullanılmasıyla kas yükünün dengesiz dağılması ve boyun kaslarında asimetrik bir gerilimin oluşmasıdır.
Sol elini baskın kullananlarda bu risk belirgin değildir; çünkü solak bireyler genellikle çalışma düzenlerini daha ergonomik şekilde ayarlamaktadır.
Karma El Kullanımı ve Boyun Ağrısı Arasındaki Bağlantı
Karma el kullanımı çoğu zaman çocuklukta sağ ele yönlendirme gibi kültürel faktörlerin sonucudur.
Bu durum, zaman içinde hem sağ hem sol elin eşit kullanılmasına yol açar. Ancak vücudun kas sistemi bu simetriye her zaman uyum sağlayamaz.
Boyun ve omuz kasları farklı yüklerde çalıştığında, kas gerginliği ve mikro zorlanmalar ortaya çıkar. Bu da kronik ağrıların başlamasına neden olabilir.
Uzun vadede bu durum sadece kas ağrısına değil, omurlar arasındaki disklerin dengesiz basıya maruz kalmasına da yol açar.
Sonuçta sinir kökleri sıkışarak boyun fıtığı gelişimi için zemin hazırlar.
Ergonomik önlemler alınmazsa ve kas dengesizliği sürerse, bu süreç sonunda boyun fıtığı ameliyatı gerekebilecek düzeyde sinir basısına dönüşebilir.
Boyun Fıtığı Ameliyatı Gerektiren Durumlar
Boyun fıtığı, erken evrede egzersiz, ilaç ve fizik tedaviyle kontrol altına alınabilir.
Ancak sinir basısının ilerlediği, kolda uyuşma, güç kaybı veya denge bozukluğu gibi nörolojik belirtilerin geliştiği durumlarda cerrahi müdahale kaçınılmaz hale gelir.
Boyun fıtığı ameliyatı, sinir üzerindeki basıyı kaldırarak ağrının kaynağını ortadan kaldırmayı amaçlar.
Ameliyat sonrası dönemde doğru postür alışkanlıklarının kazandırılması ve kas dengesinin yeniden sağlanması, uzun vadeli başarı için son derece önemlidir.
Ağrıyı Önlemenin Etkili Yolları
Boyun ve omuz ağrısını azaltmak için yalnızca ilaç kullanmak yeterli değildir. Günlük yaşamda yapılacak küçük değişiklikler, kas dengesini korumada ve ağrıyı önlemede çok etkilidir.
- El baskınlığınızı fark edin ve günlük aktivitelerde bir elinizi daha kararlı şekilde kullanmaya özen gösterin.
- Çalışma ortamınızı ergonomik hale getirin. Monitör göz hizasında olmalı, sandalyeniz sırtı desteklemelidir.
- Her 45 dakikada bir kısa molalar verip boyun ve omuz kaslarınızı esnetin.
- Düzenli egzersiz yapın. Haftada birkaç kez 15 dakikalık boyun ve omuz güçlendirme hareketleri kas dengesini destekler.
- Stresi azaltın. Derin nefes, meditasyon ve gevşeme teknikleri kas gerginliğini azaltır.
Boyun Fıtığı Ameliyatı Sonrası Dengeyi Korumak
Boyun fıtığı ameliyatı geçiren hastalarda en önemli hedef kas dengesini yeniden sağlamak ve sinir basısının tekrarlamasını önlemektir.
Bu nedenle fizyoterapistlerin önerdiği özel boyun egzersizleri, karma el kullanımına bağlı yük farklarını dengelemek açısından çok değerlidir.
Ayrıca bilgisayar, telefon ve cerrahi alet kullanımı gibi faaliyetlerde el pozisyonlarının dengeli tutulması, omurga sağlığını korur ve ağrının geri dönme olasılığını azaltır.
Bilimsel veriler, kullandığınız elin bile boyun ve omuz sağlığınızı etkileyebileceğini göstermektedir.
Karma elini kullanan bireylerde kas dengesizliği ve mikro zorlanmalar daha sık görülür, bu da uzun vadede boyun fıtığı riskini artırabilir.
Düzenli egzersiz, doğru postür, ergonomik çalışma koşulları ve stres yönetimi ile bu riskler büyük ölçüde azaltılabilir.
Unutmayın, sağlıklı bir omurga yalnızca başarılı bir cerrahi operasyonla değil, vücudunuzu nasıl kullandığınızla da yakından ilişkilidir.
Bir Cevap Yaz







